BÜTÇE

Bütçede Karartma Yılları: 328 Milyarın Nereye Harcandığını Bilemiyoruz.

Kamu yönetiminde şeffaflık demokrasinin gereği ve yolsuzluğun panzehiridir.

Kamu yönetiminde şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri demokratik gelişmişlik düzeyiyle doğrudan ilgilidir. Özellikle akçalı konularda şeffaflık, yolsuzlukla mücadele ve kamu kaynaklarının etkin kullanımı açısından ayrı bir öneme sahiptir.

Türkiye’de son dönemde şeffaflıktan uzaklaşıldığı görülmektedir. Yayımlanmayan faaliyet raporları buna örnektir. Yayımlanan faaliyet raporlarında ise kamuoyu ile paylaşılmayan finansal veriler bu raporları değersiz kılmaktadır.

İhalelerde Açık İhale Usulü “out”; İstisna ve Pazarlık Usulü “in” oldu.

Kamu ihalelerinde açık ihale usulüne daha az başvurulması, istisna ve pazarlık usulünün genel ihale usulü haline gelmesi kamu yönetiminde şeffaflığın her geçen gün geriye gittiğini göstermektedir. Aşağıda 2014 yılından 2022 yılına kamu ihalelerinde şeffaflığın nasıl bir tür karartmaya dönüştüğü açık bir şekilde görülmektedir.

Yönetenler; “Diğer” ve “Sınıflandırmaya Girmeyen” kalemlerini keşfettiler.

2021 yılından itibaren bütçede şeffaflığı azaltan uygulamalardan birisi, “Diğer” ve “Sınıflandırmaya girmeyen” bazı yeni harcama kalemlerinin ihdas edilmesi ve bu kalemlerin hızla astronomik tutarlara erişmesidir.

Tablo 1: 2020-2023 Dönemi “Diğer” ve “Sınıflandırmaya Girmeyen” harcama kalemleri örnekleri (1.000 TL)

Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere 2020 bütçesinde hiç yer almayan “diğer” veya “sınıflandırmaya girmeyen” ibarelerini içeren harcama kalemleri 2021 yılından hızla artmaya başlamıştır. 2,5 yıl gibi bir sürede 328,7 milyar lira harcamanın gerçek anlamda nerelere harcandığını bütçe verilerinden göremiyor, anlayamıyor, yorumlayamıyoruz.

İşin kötüsü, bütçede diğer ve sınıflandırmaya girmeyen kalemlerini keşfedenler bu kalemleri her geçen gün artan bir şekilde kullanmaya başlamıştır. 2020 yılında sıfır olan bu kalemden, 2021 yılında 59 milyar harcama yapılmıştır. 2023 yılının ilk yedi ayındaki harcama tutarı ise 2021 yılının üç katıdır.

Bu paralar nerelere harcanmıştır? Ödemeler kimlere yapılmıştır? Hangi amaca yöneliktir? Niçin son dönemde bu kadar artmıştır? Bu kadar büyük tutarlı kalemlerin “diğer” veya “Sınıflandırmaya girmeyen” olarak nitelendirilmesi muhasebe tekniğine ne kadar uyar?

Bu tür uygulamalar bütçe şeffaflığını, harcamalarda hesap verilebilirlik ilkesini zedeliyor. Bütçe hakkını rafa kaldırıyor. En kötüsü demokrasinin temellerini sarsıyor. Ülkede yolsuzluk riskini artırıyor. Bu durum, bütçe şeffaflık endeksi ve yolsuzluk algı endekslerinde sürekli geriye gidişimizden de anlaşılıyor.

Unutmayalım ki; kamu ve yönetenler şeffaflıkla terbiye edilmediği sürece ne yolsuzluk biter ne de yoksulluk.

Ekonomi politikalarında rasyonele dönme çabasının ve eylem planının ilk maddesinin “şeffaflık” olması gerekir.

24.08.2023

Dr. Ozan BİNGÖL

Vergi Uzmanı

NOT: Tüm hakları yazarına aittir. Yazar adı ve vergiyedair.com sitesindeki aktif linki belirtilerek kısmi alıntı yapılabilir. Yazardan izin alınmaksızın aynen yayımlanamaz veya farklı şekillerde kullanılamaz.  Aksi davranışlar için gerekli hukuki süreç başlatılır.

2 replies »

Yorum bırakın