RANT VERGİLEMESİ

RANT VERGİSİ GELİYOR.

… ve Rant Vergisi Geldi.

Not: “Rant vergisi geliyor.” diye yazdığımız 13 Şubat 2020 tarihli bu yazıdan sonra ilgili Kanun Teklifi, 7221 Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun adı ile Kanunlaştı ve Rant Vergisi artık hukuk ve vergi sistemimizde yerini aldı.

Başka bir deyişle hata ve kusurları ile “Rant Vergisi” geldi. Bugün (20.02.2020) tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak da yürürlüğe girdi. Adı her ne kadar “Değer artış payı” da olsa niteliği itibariyle “Rant Vergisi” olarak isimlendirmek daha yerinde. 

Kanun teklifi ile kanunlaşan halinde farklılık olmayan düzenlemelere ilişkin eleştiri ve önerilerimiz aynen baki ve aşağıda. ilgi duyanlar için Rant Vergisine ilişkin düzenleme maddesine de yazının sonunda ayrıca yer verdik.

20.02.2020

Dr. Ozan BİNGÖL


NOT: Değer artış payının hesaplanma usulü, komisyonlar ve benzeri diğer hususları düzenleyen “İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİNE DAİR DEĞER ARTIŞ PAYI  
HAKKINDA YÖNETMELİK”, Kanuni düzenlemeden yaklaşık 7 ay sonra 15 Eylül 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.

15.09.2020


RANT VERGİSİ GELİYOR.

Türkiye ve rant vergisi. Yıllardır vergi ile uğraşan biri olarak bu iki kavramı bir arada görmeyi pek ummuyordum. Ama, en azından Mecliste görüşülmekte olan “Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” teklifinde yer alan bir düzenleme. Umarız, yasalaşma aşamasında buharlaşmaz.

Buyurun ayrıntılarına birlikte bakalım.

ÖNCE “RANT NEDİR?”; “KENTSEL RANT NEDİR?” ONA BAKALIM.

Rant (rent) kavramı İngilizce’de bir yerin kiraya verilmesi anlamında kullanılmaktadır. Fransızca’daki “rente” kelimesi ise emeğe dayanmayan her türlü geliri ifade eden bir terimdir. İktisat literatüründe ise arzı uzun dönemde sabit olan üretim faktörlerinin fiyatı rant olarak ifade edilmektedir. Tabi, tüm bunlar teknik anlamda rantı tanımlıyor.

Bugün geldiğimiz noktada kentsel rant artık bir bakıma devlet eli ile artırılan toprak değerinin imtiyazlı belli gruplar arasında paylaşılması olarak tanımlanmaktadır. Özellikle kentsel rantlar; toplu konut projeleri, usulsüz kat artışları, çeşitli kentsel dönüşümler, plan değişikliği,  yenileme, koruma projeleri ve sosyal konut uygulamaları sonucunda arsa değerleri ani ve çok hızlı yükselmekte ve bu husus kentsel bir rant yaratmaktadır.

Bu kapsamda;

  • Plan kararları ve değişimleri,
  • Yeni ticari faaliyetlerin yer seçimi,
  • Kentsel altyapı ve ulaşım imkânlarının gelişimi,
  • Sosyal servisler,
  • Spekülatif faaliyetler,
  • Ana trafik aksanları,
  • Kat yükseklikleri,
  • Belediyelerin yatırımları

gibi unsurlar, kentsel rantın oluşumunda etkili olabilmektedir.

KENTSEL RANTLARIN BELLİ KESİME DEĞİL, TÜM TOPLUMA MAL EDİLMESİ ÖNEMLİ

Kentleşme ile birlikte ister istemez başta imar rantları olmak üzere pek çok kentsel rant oluşmakta veya oluşturulmaktadır. Bu noktada oluşan veya oluşturulan ranttan kimin çıkar sağladığı, faydalandığı önem kazanmaktadır. İmar veya kentsel rant olarak ifade edilen rantların belli azınlığın değil, herkesin istifadesine sunmak istediğinizde karşınıza “rant vergisi” enstrümanı çıkar.

İşte bu rantın vergilendirilmesi hem vergi adaleti, hem gelir dağılımının düzelmesi hem de bütçeye kaynak oluşturması açısından çok önemlidir. Özellikle Avrupa’da bazı ülkelerde uzun zamandır uygulanan “rant vergisi” (rent tax) bu anlamda örnek teşkil etmektedir.

HAYAL GİBİ AMA TÜRKİYE’DE RANT VERGİSİ GELİYOR.

Şu aralar Mecliste görüşülen ve yakında Kanunlaşması beklenen “Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” teklifinin 15. Maddesi ile İmar Kanunu eklenecek bir madde ile bir tür “İmar Rantı Vergisi” ihdas ediliyor. Herkesin “Değerli Konut Vergisi”ne odaklandığı bir dönemde gözden kaçan önemli bir konu. Aslında 12.01.2020 tarihli “Değerli Konutu Bırakıp Kentsel Rantlara mı Baksak?” başlıklı yazımızda konuya işaret etmiştik. Ama biz bile böyle bir verginin Türkiye’de düzenlenmesi konusunda ciddi umutsuzluk besliyorduk. Sadece bir temenni olarak dile getirmiştik. Yasalaşma sürecinde bir aksilik olmazsa ufukta “Rant vergisi” gözüküyor.

Şimdi gelelim Kanun teklifinde yer alan düzenleme ile yapılmak istenene.

Yukarıda zikredilen Kanun Teklifinin 15. Maddesin ile ve 3194 sayılı Kanuna EK Madde 8 eklenmektedir. Söz konusu madde ile imar rantlarının “Değer Artış Payı” adı ile kamuya aktarılması öngörülüyor.

Taşınmaz maliklerinin tamamının talebi üzerine ada bazında yapılacak imar planı değişikliği sonucunda değerinde artış olan arsanın artan değerinin tamamı “Değer Artış Payı” olarak ilgililerden alınacak.

İmar planı değişikliği ile taşınmazda meydana gelecek değer artışının tespiti 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre yetkilendirilmiş lisanslı gayrimenkul değerleme kuruluşu tarafından plan değişikliği açıklama raporunda belirtilen mer-i plan koşullarındaki değer tespiti ile birlikte değişiklik sonrası değer tespiti yapılmak suretiyle belirlenen yeni değerden az olmamak üzere, idarece oluşturulacak değer tespit komisyonu tarafından belirlenecektir.

Değer artış payı, en geç taşınmazın ilk satışında veya ruhsat aşamasında taşınmaz maliklerince ödenecektir.

Değer tespit komisyonunca belirlenen değer artış payı, ödeme tarihinde her takvim yılı için, bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında takvim yılı başından geçerli olmak üzere arttırılarak uygulanacaktır.

Taşınmazın değer artışına tabi olduğu tapu kütüğüne şerh edilecektir. Emsal, inşaat alanı, yapı yüksekliği ve kullanım amacı değiştirilmemek kaydıyla yapılacak ruhsat tadilattan hariç, değer artış payı ödenmeden yapı ruhsatı düzenlenemeyecektir.

Kanun teklifinde söz konusu düzenlemenin Kanunun Resmi Gazetede yayımı ile birlikte yürürlüğe girmesi öngörülmektedir.

DEĞER ARTIŞ PAYI VEYA “İMAR RANTI VERGİSİ” NASIL PAYLAŞILACAKTIR?

Değer artış payı tutarlar taşınmaz maliklerince; Çevre ve Şehircilik muhasebe birimi hesabına yatırılacaktır. Yatırılan “Değer Artış Payı” tutarının;

a) Büyükşehir belediyesinin olduğu illerde;

  • %25’i büyükşehir belediyesinin ilgili hesabına,
  • %25’i ilgili ilçe belediyesinin ilgili hesabına,
  • %25’i Bakanlığın Dönüşüm Projeleri Özel Hesabına,

b) Büyükşehir belediyesi olmayan illerde ise;

  • %40’1 imar planı değişikliğini onaylayan idarede açılacak ilgili hesaba,
  • %30’u Bakanlığın Dönüşüm Projeleri Özel Hesabına,

c) Bakanlıkça onaylanan imar planı değişikliğinden kaynaklanan değer artışında anılan idare payları, Bakanlığın Dönüşüm Projeleri Özel Hesabına,

beş iş günü içerisinde aktarılır ve

(a) bendine göre kalan değer artış payının %25’i,

(b) bendine göre kalan değer artış payının %30’u ve

(c) bendindeki imar planı değişikliğinin diğer genel bütçeli idareler tarafından onaylanması durumunda değer artış payının tamamı genel bütçeye gelir kaydedilir.

Görüldüğü üzere “değer artış payı” adıyla aslında bir tür kısmi imar rantı vergisi getirilmektedir. Bu uygulama ile ortaya çıkacak rantın ya da diğer adıyla değer artışının kamuya aktarılıyor olması, ilgili belediyelere pay verilecek olması, belli bir kısmının dönüşüm projelerinde kullanılacak olması bu rantlardan belli kişi grupların çıkar sağlayarak gelir elde etmesinden ziyade bu kentsel rantların vergilendirilerek, kentin oluşturduğu değerin kent için harcanabilecek olmasını ifade etmektedir.

ELEŞTİRİLERİMİZ.

Düzenlemenin rant vergisi açısından bir başlangıç olması ve paylaşımı konusunda olumlu görüşe sahip olmamıza rağmen aşağıdaki hususlardaki çekincelerimizi de belirtmeden geçmeyelim: 

Taşınmaz malikleri tarafından talep edilmeksizin imar planı değişikliği sonucu oluşan değer artışları üzerinden “değer artış payı” alınacağına ilişkin hüküm bulunmaması düzenlemenin önemli tartışma alanlarından birisidir.

Diğer önemli bir konu ise, imar değişiklikliği sonucu sadece arsada oluşan değer artışı dikkate alınmaktadır. Arsa üzerine yapılacak yapıların değer artışı nedeniyle oluşacak rantlar yine arsa sahiplerine veya müteahhide kalmaktadır. 

Bu haliyle söz konusu uygulama, imar planı değişikliği nedeniyle sadece arsadaki değer artışına yönelik bir kısmi rant vergisi mahiyetindedir. Arsa üzerine yapılacak yapıyı kapsamadığı gibi, kamu kurumlarınca götürülen çeşitli hizmet veya altyapıdan kaynaklı rant artışlarını da içermemektedir. 

Son söz yerine…

Gönül isterdi ki; David Harvey‘in belirttiği gibi, “aslında en iyi kentleşme, en az rant yaratandır” diyebilmeyi. Ancak ortada bir rant varsa ve bu devletin oluşturduğu imkanlar ile elde ediliyorsa en azından bu rant ya da bu gelir o toprağın tüm vatandaşlarının yararına olsun.

13.02.2020

Dr. Ozan BİNGÖL

Başkent Üniversitesi Öğr. Gör.

NOT: Tüm hakları yazarına aittir. Yazar adı ve vergiyedair.com sitesindeki aktif linki belirtilerek kısmi alıntı yapılabilir. Yazardan izin alınmaksızın aynen yayımlanamaz veya farklı şekillerde kullanılamaz.  Aksi davranışlar için gerekli hukuki süreç başlatılır.


Rant Vergisi ile ilgili düzenleme metninin Yasalaşmış hali:

Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun

MADDE 12 – 3194 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 8 – Plan değişiklikleri, plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak şekilde ve teknik gerekçeleri sağlamak şartıyla yerleşmenin özelliğine uygun olarak yapılır. Plan değişikliği tekliflerinde ihtiyaç analizini içeren sosyal ve teknik altyapı etki değerlendirme raporu hazırlanarak planı onaylayacak idareye sunulur.

Parsel bazında; nüfusu, yapı yoğunluğunu, kat adedini, bina yüksekliğini arttıran imar planı değişiklikleri yapılamaz.

Bin metrekareden az olmamak kaydıyla oluşmuş adalarda; ada bazında nüfusu, yapı yoğunluğunu, kat adedini, bina yüksekliğini arttıran veya fonksiyon değişikliği getiren plan değişikliklerinde ihtiyaç duyulan kültürel tesis, sosyal ve teknik altyapı kullanımları; adanın merkezine en fazla 500 metre yarı çaplı alanda karşılanmak zorundadır.

Taşınmaz maliklerinin tamamının talebi üzerine ada bazında yapılacak imar planı değişikliği sonucunda değerinde artış olan arsanın artan değerinin tamamı değer artış payı olarak alınır. Değer artış payı bedelinin tespitinde 2942 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen bedel tespit esasları gözetilir.

İmar planı değişikliği ile taşınmazda meydana gelecek değer artışının tespiti 6362 sayılı Kanuna göre yetkilendirilmiş lisanslı en az iki gayrimenkul değerleme kuruluşu tarafından plan değişikliği açıklama raporunda belirtilen mer’i plan koşullarındaki değer tespiti ile birlikte değişiklik sonrası değer tespiti yapılmak suretiyle belirlenen ortalama yeni değerden az olmamak üzere, idarece oluşturulan kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenir. Değer artış payı, en geç taşınmazın ilk satışında veya ruhsat aşamasında taşınmaz maliklerince ödenir. Kıymet takdir komisyonunca belirlenen değer artış payı, ödeme tarihinde her takvim yılı için, bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında takvim yılı başından geçerli olmak üzere arttırılarak uygulanır.

Taşınmazın değer artışına tabi olduğu tapu kütüğüne şerh edilir. Emsal, inşaat alanı, yapı yüksekliği ve kullanım amacı değiştirilmemek kaydıyla yapılacak ruhsat tadilatları hariç, değer artış payı ödenmeden yapı ruhsatı düzenlenemez.

Değer artış payı tutarları taşınmaz maliklerince; Bakanlık muhasebe birimi hesabına yatırılır. Yatırılan tutarların;

a) Büyükşehir belediyesinin olduğu illerde; %25’i büyükşehir belediyesinin ilgili hesabına, %25’i ilgili ilçe belediyesinin ilgili hesabına, %25’i Bakanlığın Dönüşüm Projeleri Özel Hesabına,

b) Büyükşehir belediyesi olmayan illerde ise; %40’ı imar planı değişikliğini onaylayan idarede açılacak ilgili hesaba, %30’u Bakanlığın Dönüşüm Projeleri Özel Hesabına,

c) Bakanlıkça onaylanan imar planı değişikliğinden kaynaklanan değer artışının %75’i Bakanlığın Dönüşüm Projeleri Özel Hesabına, kalan değer artış payının; büyükşehir belediyesinin olduğu illerde %15’i büyükşehir belediyesinin ilgili hesabına, %10’u ilgili ilçe belediyesinin ilgili hesabına; büyükşehir belediyesi olmayan yerlerde ise Bakanlık payının dışındaki kalan değer artış payının tamamı plan değişikliğinin yapıldığı yerdeki ilgili idarenin açılacak ilgili hesabına,

beş iş günü içerisinde aktarılır ve (a) bendine göre kalan değer artış payının %25’i, (b) bendine göre kalan değer artış payının %30’u ile imar planı değişikliğinin diğer genel bütçeli idareler tarafından onaylanması durumunda değer artış payının tamamı genel bütçeye gelir kaydedilir.

16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamındaki alanlarda, kamu yatırımları ile kamu mülkiyetindeki alanlarda, mazbut ve mülhak vakıflara ait alanlarda yapılacak plan veya plan değişiklikleri ile imar planlarında yençok: serbest olarak belirlenmiş yüksekliklerin 8 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen usullere göre yapılacak plan değişikliklerinde bu madde hükümleri uygulanmaz.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.”


Yazının Yansımaları

SÖZCÜ

Türkiye rant vergisiyle tanıştı

msn.com/tr

Vergi Uzmanı Ozan Bingöl, İmar Kanunu’nda yapılan değişikliğe karşı uyardı: Belediyede adamı olanlar kullanır, spekülasyona açık

2 replies »

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s