Otomobil seyahat özgürlüğünü artıran önemli bir ihtiyaç. Son dönemde yaşanan hızlı kur artışı ve otomobil alımındaki ÖTV ve KDV’nin yüksekliği nedeniyle artık otomobil almak toplumun büyük ekseriyeti için hayal oldu. Bir şekilde otomobiliniz var ise artan akaryakıt fiyatı ve akaryakıttaki ÖTV ve KDV nedeniyle de artık otomobil kullanmak lüks haline geldi.
Yıllar önce dinlediğim sevgili Nesrin Sipahi’nin seslendirdiği bir şarkı vardı;
“Otomobil uçar gider
Ömrüm gibi geçer gider”
Son günlerde bu şarkının içinden geçer gibiyiz. Otomobil de vergisi de uçup geçiyor yanımızda, biz ise sadece arkasından baka kalıyoruz.
Alt segmentte düşük silindir hacimli otomobil için bile aracın bedelinden daha yüksek vergi ödemek zorundayız.
Bugün ülkemize 180.000 liraya gümrük girişi ile gelen 1.6 motora kadar alt segment bir otomobil için;
- Binde 4 TRT bandrol bedeli 720 TL
- %70 ÖTV 126.000 TL
- Otomobilin ÖTV dahil tutarı üzerinden %18 KDV 55.210 TL
olmak üzere toplam 181.930 TL vergi ödeyerek ancak 361.930 TL’ye sahip olabiliyoruz.
Kur artışı nedeniyle zaten yükselen otomobil fiyatı, vergi yükü ile birlikte ikiye katlanıyor. Alt segmentte, düşük donanımlı bir araç alırken bile bir tane kendimize bir tane de devlete almak zorundayız. Peki, kendimize bir otomobil devlete en az bir, bazen iki veya üç otomobil almak suretiyle ne kadar ÖTV ödedik biliyor musunuz? Cevabı aşağıdaki tabloda:
Tablo: 2006-2021/01 Dönemi Motorlu Taşıt ÖTV ve MTV Tahsilatları

Yukarıdaki tabloya göre 2006-2022/01 döneminde ÖTV ve MTV olmak üzere toplamda 415 milyar TL motorlu taşıt alımı ve kullanımı için vergi ödemişiz.
Bu arada, otomobile ÖTV uygulamasının bize has bir uygulama olduğunu da belirtelim. Hani ülke yönetiminde söz sahibi olanlar tarladaki domatesin fiyatının markete gelinceye kadar ne kadar yüksek oranda arttığından şikayetle “Kim bu aradakiler?” diye soruyorlar ya, biz de soralım: “180.000 liralık otomobili gümrükten bayiye gelinceye kadar en az 360.000 liraya çıkaran bu aradakiler kim?”
Asgari ücretle çalışan tüm gelirini otomobil için ayırsa 7 yıl bir ay çalışmak zorunda.
Ülkemizde asgari ücretli bir vatandaş eline geçen net 4.253,40 liranın tamamıyla böyle bir araba almaya kalksa yaklaşık 85 ay (7 yıl 1 ay) çalışmak zorundadır. Bu 85 ayın 42 ayı arabanın kendisi için kalan 43 ayı ise vergileri için çalışmak durumundadır.
Geldiğimiz noktada milyonlarca vatandaş son 7-8 yıldır kişi başına azalan gelir ve sürekli derinleşen fakirleşme ile sınanırken, emeği ile çalışıp herhangi bir ev ya da otomobil alma hayallerinden de epeyce uzaklaşmış oldular.
Aldığımız bu otomobil için zorunlu trafik sigortası yaptırmamız gerekmektedir.
Yaklaşık 1.000 TL olan bu trafik sigorta için
- %10 SGK payı 100 TL
- %5 BSMV 50 TL
- %5 Trafik Hizmetleri Geliştirme Fonu 50 TL
- %2 Güvence Hesabı Katkı Payı 20 TL
Yani 220 TL de vergi ve pay ödeyerek trafik sigortasına da 1.220 TL ödemiş olacağız.
Aynı araç için bir de kasko yaptırmak gerekecektir.
Yaklaşık 3.000 liraya yaptıracağımız kasko için de 150 TL BSMV ödemiş olacağız.
Bu sıfır araç için 2022 yılında 2.746 lira Motorlu Taşıtlar Vergisi ödenecektir.
Otomobilimizi aldık ama tabi bunu sürmek için B sınıfı bir ehliyetimiz olmak zorunda;
Kurs ücreti ve sağlık raporu gibi giderler hariç olmak üzere B sınıfı bir ehliyet almak için yapılması gereken zorunlu ödemeler ise şöyledir;
- -1.116,90 TL Harç
- -280 TL Değerli Kâğıt Bedeli
- -65 TL Polis Teşkilatı Güç. Vak. Payı.
- -130 TL Yazılı Sınav (MEB)
- -160 TL Direksiyon Sınavı (MEB)
- -Toplam 1.751,90 TL de harç ve paylar için ödedik.
Geldik son aşamaya. Tabi ki depoyu doldurup yola çıkmak gerekli.
Bugün Ankara merkezde litresi 17,10 TL olan motorinden 45 litre almamız gerekmektedir. Bu litre fiyatının içerisinde 2,05 TL maktu ÖTV ve toplam 2,60 TL KDV bulunmaktadır.
-Böylece 45 litrelik deposu olan otomobilimize yaklaşık 769,50 TL akaryakıt almamız gerekecektir. Bu 769,50 liranın da 209,25 lirası vergilerden oluşmaktadır.
Tabi bu hesabı sıfır arabayı alıp sadece kontağı çevirip yola çıkmak için yapabildik. Aksi halde geçeceği köprü ve yollara ödeyeceklerini, yiyeceği trafik cezalarını, tamir bakım onarım masraflarını ve benzeri birçok harcamayı dikkate almadığımızı da bilmenizi isteriz.
Otomobil deyip geçmeyin, tam teşekküllü bir vergi dairesi. Bir kere yarısından fazlası vergiden müteşekkil. Tekerleğin her dönüşü, hazineye akan vergi anlamına geliyor. Aslında, otomobildeki ÖTV oranlarını çok artırmak altın yumurtlayan tavuğu kesmek gibi bir şey. Çünkü trafikte dönen her teker;
- ÖTV,
- KDV,
- BSMV,
- MTV,
- TRT Bandrol Bedeli,
- Trafik Hizmetleri Geliştirme Payı,
- Güvence Hesabı Katkı Payı,
- SGK Payı,
- Harç,
- Değerli Kağıt Bedeli,
- Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Payı
- Otoban geliri,
- Trafik cezaları,
- Köprü geçiş ücretleri,
- Araç muayenesinden devlet payı,
- EPDK Payı,
- …
demektir. Anlayacağınız, tekerli vergi dairesinin mönüsü uzun.
Otomobil üzerindeki bu denli yüksek vergiyi görünce “fazla vergi vergiyi öldürür.” sözü geliyor aklıma.
Otomobil üzerindeki ve kullanımındaki bu denli yüksek vergi herkesin yaşam kalitesini ve standardını, seyahat hak ve özgürlüğünü doğrudan kısıtlamaktadır. Vergilerin öngörülebilirliği, ölçülülüğü gibi pek çok husus gözümün önünden geçiyor.
Unutmamak gerekir ki, vergilerin kimlerden nasıl ne kadar ve hangi yöntem ve ölçülerle alındığı ile demokratik gelişmişlik arasında sıkı bir bağ vardır. Bir ülkeye gerçek demokrasi, neye ne kadar vergi ödediğini bilen ve bu vergilerin nerelere harcandığını sorgulayan, bunun peşine düşen, kimlerin vergi ödediği kadar kimlerin vergi ödemediğini de soran, sorgulayan bir toplum ile gelecektir. Aksi halde “halk, ağır vergiler altında ezilmeye” devam edecektir!
26.02.2022
Vergi Uzmanı
Kategoriler:ÖTV
bir araç uzerinden cesitlendirilerek bu kadar vergi almak sadece Turkiyede mi var acaba. mesela bi Alman vatandasi arabasi icin nekadar ve ne vergisi ödüyor
BeğenBeğen