GENEL

Yolsuz Düzene Son Vermeden Yoksulluğu Bitiremeyiz.

Yolsuzluk, kişisel çıkar amacıyla kamusal güç ve kaynakların kullanılmasıdır. Zimmet, irtikap, rüşvet, eş dost kayırmacılığı, siyasi kayırmacılık, torpil, arpalık, yandaş medyaya kadar uzanan yolsuzluk türleri var.

Yolsuzluğun artması, vergilerin toplanmasından, toplanan vergilerin harcanmasına kadarki tüm aşamalarda etkinsizliğe neden olur. Kamu ihale sistemi bozulur. İstisnalar artar. Şeffaflık azalır. Açık ihale usulünün yerini pazarlık ve doğrudan temin usulleri alır.

Kamu kaynakları, iktidardaki olanlarca hoyratça kullanılır. Ganimetçi bir yaklaşımla, iktidara sahip olanlar Devletin tüm imkanlarının kendilerinin ve kendilerine yakın olanların olduğu yaklaşımıyla hareket ederler. Üç liraya yapılacak bir işe yandaşa 15 liraya yaptırılır. Devletin arazisi, yandaş vakıflara peşkeş çekilir. Kullanılmayan havaalanına garanti verilir.

Sonuçta yolsuzluk demek, ülkedeki küçük bir azınlık için harcayamayacakları kadar varsıllık sağlarken, halkın büyük bir kesimi için yokluk ve hayat pahalılığı anlamına gelir.

Ancak, unutmamak gerekir ki; küçük bir azınlığın mutluluğu büyük bir çoğunluğun mutsuzluğuna rağmen sürdürülemez.

Son günlerde TÜİK tarafından açıklanan “Gelir Dağılımı İstatistikleri 2022” verileriyle, Şeffaflık örgütü tarafından açıklanan “Yolsuzluk Algı Endeksi”ne bir arada bakınca, “Yolsuzluğun olduğu yerde yoksulluk bitmez.” hakikatını tekrar görmüş olduk.

Yukarıdaki grafikte görüldüğü üzere Türkiye uluslararası ölçekte yapılan yolsuzluk algı endeksi sıralamasında sürekli olarak geriye gitmiş ve 101. sıraya kadar inmiştir. Her geçen yıl ülkede yolsuzluğun ve yolsuzluk algınısın arttığı açık bir şekilde görülmektedir.

Artan yolsuzluk, ülkede zengin-fakir kesim arasındaki gelir makasını da iyice açmıştır. Toplumun büyük bir kesimi eskisine göre ülke gelirinden daha düşük pay alırken, en zengin kesim payını daha da artırmıştır. Yani, zenginin daha zenginleştiği bir düzen hakim olmuştur. Bu düzende de yolsuzluk başat rolde yer almaktadır.

En zengin %20 ile en fakir %20 arasındaki gelir farkı 8 kata yükselmiştir.

Aşağıda yer alan verilerden de görüldüğü üzere, 2013 sonrasında alt ve orta gelir gruplarının toplam gelirden aldığı pay azalırken, en zengin %20’nin aldığı pay artış göstermiştir.

Gini Katsayısı da Gelir Dağılımındaki Bozulmayı Teyit Ediyor.

Ülkede en zengin ile en fakir %10’luk dilimler arasındaki gelir farkı 14,2 kat olmuştur. Gini katsayısı 2014 yılında 0,391 iken 2022 yılında 0,415 olmuştur.

Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade etmektedir. Ülkemizde zaten bozuk olan gelir dağılımının son yıllarda iyice bozulduğu anlaşılmaktadır.

Son söz yerine…

Ülkede yoksulluğa son vermek istiyorsak, etkinliği, verimi, üretimi artırmak zorundayız. Hakça toplamı, hakça dağıtmalıyız. Boğazlarına kadar yolsuzluğa batmış olanlar, yolsuzluğu, israfı hayat tarzı haline getirenler yoksulluğu bitiremezler. Bu zihniyet, yoksulluğu yok etmek yerine onu yönetmeyi tercih eder. Yoksulluktan güç devşirmek için uğraşır. Unutmayalım, yolsuz düzene son vermeden yoksulluğu bitiremeyiz.

08.05.2023

Dr. Ozan BİNGÖL

Vergi Uzmanı

NOT: Tüm hakları yazarına aittir. Yazar adı ve vergiyedair.com sitesindeki aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir. Aynen yayımlanması durumunda vergiyedair.com sitesinden alındığı belirtilerek yazının aktif linkine yer verilmesi gerekir. Bu yazıda yer alan veri ve hesaplamalar kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Aksi davranışlar için gerekli hukuki süreç başlatılır.

Kategoriler:GENEL

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s