DİJİTAL HİZMET VERGİSİ

DİJİTAL HİZMET VERGİSİ GELİYOR.

dijital hizmet vergisi vergiyedair

DİJİTAL HİZMET VERGİSİ NEDİR? NİÇİN HIZLA YAYGINLAŞIYOR?

Evet, önümüzdeki günlerde yeni bir vergi türü ile daha karşılaşacağız: “Dijital Hizmet Vergisi”. Kısaltırsak DHV. İngilizcesi “Digital Services Tax” (DST).

Günümüzde kurumlar elde ettikleri kazançlar nedeniyle, esas itibariyle mukimi oldukları, iş merkezlerinin bulunduğu ülkelerde vergilendirilmektedir. Ancak, küresel nitelikte hizmet sunan google, youtube, instagram, spotify gibi pek çok uluslararası şirketin sadece kendi ülkesinde vergilendirilmesi, bu şirketlerin hizmet sunduğu ve nedenle gelir elde ettiği ülkeler açısından ciddi vergi kaybı anlamına gelmektedir.

Bu tür vergi matrah kayıplarını önlemek için AB harekete geçmiş durumdadır. Kazanç vergisi nedeniyle ABD merkezli bu şirketlerin gelirlerinden pay alamayan AB “Dijital Hizmet Vergileri” uygulama çabası içine girmiştir. Fransa bu çabayı somut hale getirmiş ve hasılat üzerinden %3 dijital hizmet vergisini hayata geçirmiştir.

Dijital hizmet vergisi ile küresel ölçekte hizmet sunun söz konusu şirketler artık ilgili ülkelere sunduğu hizmetlerden elde ettikleri hâsılatın belli bir yüzdesi oranında vergilendirileceklerdir. Böylece, bu şirketlerin gelirlerinden her ülke kendisinin bu şirketlerin hâsılatına katkısı oranında pay alma imkânı elde edecektir.

Nedir bu dijital hizmet vergisi, kimler öder, nereden alınır? Ya da teknik tabirler ile, konusu, matrahı, oranı nedir? mükellefi kimdir? gibi sorularınızı duyar gibiyim. Aşağıda bu sorulara cevap verdik.

DİJİTAL HİZMET VERGİSİ HANGİ HİZMETLER ÜZERİNDEN ALINACAK?

Dijital hizmet vergisi, dijital ortamda sunulan;

  • Her türlü reklam hizmetlerini (reklam kontrol ve performans ölçüm hizmetleri, kullanıcılarla ilgili veri iletimi ve yönetimi gibi hizmetler ile reklamın sunulmasına ilişkin teknik hizmetler dahil),
  • Sesli, görsel veya dijital herhangi bir içeriğin (bilgisayar programları, uygulamalar, müzik, video, oyunlar, oyun içi uygulamalar ve benzerleri dahil),
  • Dijital ortamda satışı ile bu içeriklerin dijital ortamda dinlenmesine, izlenmesine, oynanmasına veya elektronik cihazlara kaydedilmesine veya bu cihazlarda kullanılmasına yönelik dijital ortamda sunulan hizmetleri ve
  • Kullanıcıların birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri dijital ortamların sağlanmasını ve işletilmesi hizmetlerini

vergilendirmeyi amaçlayan yeni bir vergi türüdür.

Kanun taslağından da anladığımız kadarıyla asıl amacın ülke dışında mukim olan ama ülkemizden gelir elde eden dijital ve sosyal mecraların gelirlerinin vergilendirilmesidir.

DİJİTAL HİZMET VERGİSİNİN MÜKELLEFİ KİMLERDİR?

dijital hizmet vergileri.jpgDijital Hizmet Vergisinin mükellefi dijital ortamda yukarıda saydığımız hizmetleri sunanlar olarak belirlenmiş verginin ödenmesi konusunda Türkiye sınırları içerisinde ödemeye aracı olanları sorumlu kılmıştır. Daha açık bir ifade ile Google, Youtube, Facebook, Spotify ve benzeri uluslararası nitelikteki hizmet sunucularının ülkemizde elde ettiği hasılat üzerinden vergilendirilecek. 

Taslakta en dikkat çekici hususlardan birisi de, Türkiye’deki hasılatı 20 milyon lira, dünyadaki hasılatı 750 milyon liranın altında olanların bu dijital hizmet vergisinden muaf tutulmuş olmalarıdır. Belirtilen bu muafiyet sınırları ile ilgili olarak yine Cumhurbaşkanı’na alt ve üst sınırlar dahilinde yetki verilmiştir. Cumhurbaşkanı bu muafiyet tutarlarını sıfıra kadar indirmeye, üç katına kadar çıkarmaya yetkili kılınmıştır.

DİJİTAL HİZMET VERGİSİNİN ORANI DÜNYA ÖRNEKLERİNİN OLDUKÇA ÜZERİNDE

Dijital hizmet vergisinin oranı kamuoyuna yansıyan taslakta %7,5 olarak yer almakla birlikte; bu oranı %1’e kadar indirmeye %15’e kadar çıkarmaya Cumhurbaşkanı yetkili kılınmıştır. Oranın %7,5 olarak belirlenmesindeki maksat gider vergileri kanununda yer alan ve aynı sektör bazında değerlendirilen özel iletişim vergisine bir nevi atıf yapılmıştır. Hatta bu kanunun istisnalar başlığında özel iletişim vergisi ödeyen mükelleflerin bu vergiden istisna olduğu belirtilmektedir.

Bu %7,5 olarak uygulanacak olan dijital hizmet vergisi ilgili hizmet sağlayıcının toplam hasılatının üzerinden hesaplanacaktır. Yani Türkiye’de 50 milyon hasılat elde eden bir dijital hizmet sağlayıcısı bu hasılatın üzerinden %7,5 olarak 3 milyon 750 bin lira dijital hizmet vergisi ödemek durumunda kalacaktır. Ayrıca verginin vadesinde ödenmemesinden dolayı 30 gün içerisinde ilgili dijital hizmet sağlayıcısının kullanımı erişime engellenecektir.

DİJİTAL HİZMET VERGİSİ VATANDAŞI NASIL ETKİLEYECEK?

Genel olarak ülkemizde bu yönde hizmet veren Google, Facebook, Spotfy gibi mecraların bu verginin kapsamına gireceğini görmekteyiz. Söz konusu vergiler dijital hizmet sağlayıcıları tarafından mümkün olduğu kadar nihai tüketiciye yansıtılmak istenecektir. Bunun doğal bir sonucu olarak da bu hizmetlerden yararlananlar veya bu mecralardan hizmet satın alanlar artık bu hizmetleri %7,5’a kadar çeşitli oranlarda zamlı olarak alma durumunda kalacaklardır. Yani yük yine nihai tüketicinin, daha açık bir ifade ile vatandaşın sırtına binecektir.

Dünyada genel olarak %3 civarında uygulanan dijital hizmet vergisinin ülkemizde %7,5 olarak uygulanması öngörülmekte olup muafiyet sınırları da dünya geneline göre düşük kalmaktadır. Son olarak start up, ve bu alanda hizmet vermeye çalışan dijital hizmet girişimcileri açısından muafiyet sınırı, ülke içerisinde vergi mükellefi olmaları, yurt dışı ile rekabet edebilmeleri sebebiyle de amaca uygun bir vergileme olacağı kanısındayım.

Bu noktada, dünyanın dört bir köşesinde dijital hizmet vergisi uygulamaları ile ciddi şekilde başı dertte olan Google, Facebook, Youtube, Instaram ve benzeri dünya devlerinin böyle bir vergiye nasıl tepki gösterecekleri de merak konusu. Verginin kazanç değil, hasılat üzerinden alınması nedeniyle şirketler üzerindeki etkisi büyük olmaktadır. Bu yüzden diğer ülkelerdeki %3’lük uygulamaya göre Türkiye’de uygulamaya konulmak istenen %7,5’luk oran oldukça yüksek görülerek hepimizin günlük yaşamını etkileyen şok karar ve sonuçlar, erişim sıkıntıları çıkar mı bilinmez. Ama bizim öngörümüz, dünya devi şirketlerin oranı aşağı çekme yönünde ilgililerle kulis çalışmalarına çoktan başlamış oldukları yönünde.

24.10.2019

Dr. Ozan BİNGÖL

Başkent Üniversitesi Öğr. Gör.

 

NOT: Tüm hakları yazarına aittir. Yazar adı ve vergiyedair.com sitesindeki aktif linki belirtilerek kısmi alıntı yapılabilir. Yazardan izin alınmaksızın aynen yayımlanamaz veya farklı şekillerde kullanılamaz.  Aksi davranışlar için gerekli hukuki süreç başlatılır.

 

1 reply »

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s