Siyasetin Finansmanı Demokratik Gelişmişlik İlişkisi
Bir ülkede demokrasinin gelişmişlik düzeyine ilişkin bir çıkarsamada bulunmak için önemli bir kıstas; o ülkede “siyasetin” ve “medyanın” nasıl finanse edildiğidir. Bu açıdan siyasetin ve medyanın finansmanı ülkedeki demokrasinin varlığı veya gelişmişliği açısından turnusol kağıdı gibidir.
Siyasetin finansmanı, iktidara giden yolda partiler arasındaki rekabeti doğrudan etkileyen bir unsurdur. Bu yüzden partilerin finansmanının kural ve ilkelere bağlanması gereği söz konusu olmaktadır.
Dünya örneklerinde siyasetin önemli aktörü olan siyasi partilerin finans kaynakları konusunda çok farklı uygulamalar söz konusudur. Ağırlıklı olarak üye aidatı ve seçim dönemi sınırları belirlenmiş bağışlar şeklindeki uygulamalar veya devlet yardımı şeklindeki uygulamalar söz konusu olmaktadır.
Dünya örneklerinde partilere devlet yardımlarında farklı usuller kullanılmaktadır. Fransa’da hazine yardımı 1988’den sonra başlamıştır ve hazinenin dağıttığı yardımın yarısı oy oranlarına göre, diğer yarısı oran gözetilmeksizin tüm partilere dağıtılmaktadır. Bu durum parti kurmayı teşvik ettiği için Fransa’da eleştiri konusu olmayı sürdürmektedir. İsveç’te en az %2,6 oy ya da Meclis’te bir sandalye sahibi olmak şartıyla partilere hazine yardımı yapılabilmektedir. İtalya’da 1993’te yapılan referandumla halk, partilere hazine yardımı yapılmasına karşı oy kullanmış ve uygulamayı yürürlükten kaldırmıştır. Ama politikacılar 1997’de yeniden kanun çıkartarak partilere hazine yardımını yürürlüğe sokmuşlardır. Avusturya’da % 1’den fazla oy alan tüm partiler hazine yardımı almaya hak kazanmaktadırlar. İspanya’da yardım için gereken alt sınır mecliste bir sandalyeye sahip olmak, Yunanistan’da ise seçimlerde % 3 oy almış olmaktır.[1]
Türkiye’de Siyasi Partilerin Finans Kaynakları
Aslında siyasi partilerin finans kaynakları görünürdeki ve el altından finansman şeklinde ikiye ayrılabilir. Görünürdeki yasal gelirler Hazine Yardımı ve üye aidatlarıdır. Ama bazen büyük sermaye sahiplerince el altından desteklenen ve iktidara gelince kendini destekleyen kesime diyet borcunu ödeyenler de olabilmektedir. Biz görünür kısmına bakalım.
Siyasi partilerin gelir tablosuna baktığınızda, milyonlarca üyeye sahip olanlar dahil, üye aidatı geliri pek göremezsiniz. Milletvekili seçim döneminde aday adaylarından alınan bağışlar belli bir yekun tutar. Ama siyasi partilerin asıl ve başat kaynağı Hazine Yardımıdır. Ancak Hazine Yardımı her siyasi partiye verilmez. Verilecek siyasi partiler sınırlı sayıdadır.

Yukarıda örnek olarak yer verilen Adalet ve Kalkınma Partisinin gelir-gider tablosunda Üye Giriş Aidatı, Üye Yıllık Aidatı ve Milletvekili Aidatları gelir kalemlerinin karşısının boş olması, bu gelir kaynaklarına hiç müracaat edilmediğini göstermektedir. Buna karşılık Hazine Yardımı toplam gelirlerin %87,5’ini oluşturmakta, geri kalan gelirlerin 12,1’lik kısmı ise Hazine’den alınan yardımların çeşitli şekillerde değerlendirilmesinden elde edilen gelirlerden oluşmaktadır. Dolayısıyla yine Hazine yardımı kaynaklı gelirdir.
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu Ek Madde 1 uyarınca siyasi partilere Hazine yardımı yapılmaktadır. Siyasi partilere devlet yardımının oran ve usulü aşağıdaki gibidir:
– Yüksek Seçim Kurulunca son milletvekili genel seçimlerine katılma hakkı tanınan ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 33 üncü maddesindeki genel barajı aşmış bulunan siyasi partilere her yıl Hazineden ödenmek üzere o yılki genel bütçe gelirleri “(B) Cetveli” toplamının beşbinde ikisi oranında ödenek mali yıl için konur.
Bu ödenek, yukarıdaki fıkra gereğince Devlet yardımı yapılacak siyasi partiler arasında, bu partilerin genel seçim sonrasında Yüksek Seçim Kurulunca ilan edilen toplam geçerli oy sayıları ile orantılı olarak bölüştürülmek suretiyle her yıl ödenir. Bu ödemelerin o yılki genel bütçe kanununun yürürlüğe girmesini takiben on gün içinde tamamlanması zorunludur.
Bu madde uyarınca yapılacak yardımlar sadece parti ihtiyaçları ve parti çalışmalarında kullanılır.
Milletvekili genel seçimlerinde toplam geçerli oyların %3’ünden fazlasını alan siyasi partilere de Devlet yardımı yapılır. Bu yardım en az Devlet yardımı alan siyasi partinin ikinci fıkra gereğince almış olduğu yardım ve genel seçimlerde aldığı toplam geçerli oy esas alınarak kazandığı oy ile orantılı olarak yapılır. Bu fıkra uyarınca yapılacak yardım bir milyon Türk Lirasından az olamaz. Bunun için her yıl Maliye Bakanlığı bütçesine yeterli ödenek konulur.
Yukarıdaki fıkralarda öngörülen yardım miktarları; bu yardımdan faydalanabilecek siyasi partilere, milletvekili genel seçiminin yapılacağı yıl üç katı, mahalli idareler genel seçim yılı için iki katı olarak ödenir. Her iki seçim aynı yıl içerisinde yapıldığında bu ödemenin miktarı üç katı geçemez. Bu fıkra gereğince yapılacak katlı ödemeler, Yüksek Seçim Kurulunun seçim takvimine dair kararının ilanını izleyen 10 gün içinde yapılır. Kanundaki 10 günlük amir hükme, başka hiçbir kanunda olmayan şekilde uyum söz konusudur. Ocak ayının ilk 10 günü içinde Hazine Yardımı partilerin banka hesabına yatmaktadır. Saat gibi, şaşmaz.
Peki Yıllar İtibariyle Siyasi Partilere Ne Kadar Hazine Yardımı Yapıldı?
Türkiye’de 2006 yılından 2021 yılına kadar siyasi partilere yapılan hazine yardımı tutarı 5 milyar 178 milyon liradır. Dolar bazında bu yardımların tutarı 1 milyar 813 milyon dolardır.

Sadece 2022 bütçesinden Ocak ayının ilk 10 gününde siyasi partilerin banka hesabına yatan Hazine yardımı tutarı 645 milyon 166 bin liradır.
Tabi, siyasi partilere Hazine yardımı mevzuata göre bunu almaya hak kazanan sınırlı sayıda partiye yapılmaktadır. Örneğin 2021 yılında siyasi partilere yapılan Hazine yardımı sadece beş parti arasında aşağıdaki gibi dağılmıştır:
- Adalet ve Kalkınma Partisi: 209.3 milyon TL,
- Cumhuriyet Halk Partisi: 111.4 milyon TL,
- Halkların Demokratik Partisi: 57.6 Milyon TL,
- Milliyetçi Hareket Partisi: 54.6 milyon TL,
- İYİ Parti: 49 milyon TL
Siyasi Partilere Hazine Yardımına İlişkin Eleştirilerimiz:
Hazine’den siyasi partilere aktarılan paralar, aslında ödenen vergilerimizin siyasi partilere verilmesidir. Her yıl verilerimizin bu şekilde siyasi kuruluşlara aktarılması, bunların kullanım amaç ve faydaları açısından tartışmaya açık bir konudur.
Ayrıca, Hazineden partilere pay dağıtımının sınırlı sayıda partiye yapılması partiler arasındaki rekabet eşitliğini bozmakta, küçük partilerin gelişmesine engel teşkil etmektedir. Hazineden yüksek pay alan partiler aldıkları payları repoda, faizde, dolarda, avroda değerlendirirken küçük partiler parti merkez ve il bina giderlerinin ödenmesi için üyelerinin kapısını çalıp durmaktadırlar.
Hazine’den yüzmilyonlarca lira yardım alan birkaç büyük parti, bu gelirin büyüklüğü nedeniyle üyelerinden üyelik aidatlarını almamaktadır. Böylece partiye üye olmak maliyetsiz hale gelmekte, partilerin üye sayısı fiktif bir şekilde şişmektedir. İki dönem üst üste siyasi parti üyelik aidatını ödemeyen üyelerin üyelik aidatının otomatik olarak silineceği bir sistemde büyük ihtimalle siyasi partilerin üye sayısı bugünkü rakamların çok altında kalacaktır.
Siyasi partilerin finansmanı ile ilgili olarak özellikle iktidar partilerinin kamu kaynaklarını parti çalışma ve amaçları için kullanmalarına sıkı sınırlar ve denetimler getiren düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır.
14.05.2022
Vergi Uzmanı
[1] Atakan Hatipoğlu, “Siyasi Partilere Hazine Yardımı: Sosyolojik Bir Değerlendirme”, İ.Ü. SBF Dergisi, No:41 (Ekim 2009), s. 239.
Kategoriler:siyasetin finansmanı