GENEL

Herkesin bir derdi var; kiminin ekmeği bayat, kiminin pırlantası küçük!

Her zamanki gibi bugün de ilk iş olarak Resmi Gazeteyi okuyarak güne başladım. Ve gördüm ki tüm ülke salgınla uğraşırken, vatandaşlarımız dişinden tırnağından arttırdıklarını yardım kampanyasına bağışlarken birileri boş durmamış KİT Yönetim ve Denetim Kurulu maaşlarını nasıl artırır ve nasıl hiç vergi vermeden maaş alırız ile uğraşmışlar Cumhurbaşkanının önüne sunmuşlar.

Oysa ki salgın başladığında birkaç defa şöyle bir twit atmıştım; “Kamu kurumlarında, KİT’lerde, belediye iştiraklerinde çift maaş alanlar bu paralarını salgın ile mücadele kapsamında bağışlasınlar”.

Ama gördüm ki beni yine yanlış anlamışlar. Bırakın o maaşlarını bağışlamayı, 2020 yılının nisan ayında yapılan düzenleme ile 2018 yılından geçerli olarak her 6 ayda bir memur maaş katsayısı oranında artırılması suretiyle NET maaşlarını belirlemişler. Yani geriye dönük zamlı maaş verilecek. Ne kadar bu NET maaş, bazı kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan yönetim kurulu üyeleri için 2018 yılı net maaş tutarı 3.335 TL’dir. Net diyorum çünkü Cumhurbaşkanı Kararı (Daha önceleri Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile yapılıyordu belirleme) öyle diyor yani vergisini ilgili kurum öder diyor. Örneğin bir kamu kurumunda çalışıp ayrıca bir KİT’de yönetim kurulu başkanı olarak atanan kişi 2018 yılı için aylık net 6.670 TL alacak. Yıl içinde artan oranlı vergilemeye tabi olmayacağı için maaşı hiç azalmayacak ancak görev yaptığı kuruma olan maliyeti, vergiyi kurum üstlendiği için, sürekli artacak.

11 Nisan 2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren Yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile denetim ve tasfiye kurulu üyelerine yapılacak ödemeyi belirleyen düzenlemenin ilgili kısmı:

yönetim denetim kurulu üyelerine maaş kit 2020

 

Artan oranlı vergilemeye takılmayıp, vergi ödemeden maaş almak da yetmemiş, maaşları belirleyen düzenlemenin 4.maddenin 3 numaralı fıkrasına “her türlü vergi ve kesintiler (şayet birinci ve ikinci işverenden aldıkları ücretler toplamı beyanı gerektirmesi halinde oluşacak ek vergiler de dahil) ilgili kuruluş tarafından ödenecektir.” şeklinde düzenleme konulmuş. 2015 yılına kadarki Yüksek Planlama Kurulu Kararlarında böyle bir ibare yok iken, 2015 yılında böyle bir ibare ile yönetim ve denetim kurulu üye ve başkanları kendilerini tamamen vergiden bağışık kılmışlar.

Bu ülkede asgari ücretli bile yılın son 3 ayında %20’lik vergi dilimine giriyorsa, vatandaş iğneden ipliğe her şeye vergi ödüyorsa, kamuda aldıkları maaşa ilave olarak yönetim ve denetim kurulu üyesi sıfatı ile ilave maaş alan bu arkadaşların özelliği nedir diye sormak geliyor içimden? Yetmezmiş gibi net maaş belirleyip doğacak tüm vergi ve kesintileri de ilgili kuruma yüklüyorlar yani aslında onu da vatandaş ödesin diyorlar. Halk ağır vergiler altında eziliyordu cümlesi içerisindeki halk biziz işte. Kendi vergimizi ödediğimiz yetmezmiş gibi bu arkadaşların vergisini de ödemiş oluyoruz. Bir kez daha hatırlatmakta yarar var; kimlerin vergi ödediği kadar kimlerin vergi ödemediğinin de peşine düşmek gerekir, gerçek demokrasi bunu gerektirir.

Evet:

“Herkesin bir derdi var; kiminin ekmeği bayat, kiminin pırlantası küçük!”

Evet;

Herkesin bir derdi var; asgari ücretli yılın 128 günü vergi için çalışıp evine helalinden ekmek götürme derdinde iken, seçkin bir kesim kamudaki maaşına ilaveten aldığı maaş üzerinden bir kuruş dahi vergi ödememenin, tüm vergiyi kamu kuruluşlarına yüklemenin derdinde.”

11.04.2020

Dr. Ozan BİNGÖL

Başkent Üniversitesi Öğr. Gör.

 

NOT: Tüm hakları yazarına aittir. Yazar adı ve vergiyedair.com sitesindeki aktif linki belirtilerek kısmi alıntı yapılabilir. Yazardan izin alınmaksızın aynen yayımlanamaz veya farklı şekillerde kullanılamaz.  Aksi davranışlar için gerekli hukuki süreç başlatılır.

 

 

Kategoriler:GENEL

Yorum bırakın