Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN imzası ile 20 Haziran 2022 tarihinde Meclis Başkanlığına sunulan EK BÜTÇE Kanun Teklifi kamu oyunda çok farklı yönleri ile tartışılmaktadır. Bu yazıda Ek Bütçe’nin memur maaş artışı boyutunu ele alacağım. Bütçenin farklı boyutlarını incelediğim yazı için Tıklayınız.
Ek Bütçe ile birlikte milyonlarca memur ve emekli için Temmuz ayı maaş artış oranı da merak konusu olmaya başladı. Temmuz ayı memur maaş artışı yüzde kaç olacak? sorusu daha sıklıkla soruluyor. Memurlar için mevzuattan kaynaklı olarak Haziran ayı enflasyon oranının belli olması ile birlikte “Enflasyon Farkı Ödemesi” belli olacak. Burada merak edilen hususlardan birisi, Memur ve Emeklilere “Enflasyon Farkı Ödemesi”nin üzerinde bir artış olup olmayacağı hususudur.
Aşağıda önce Ek Bütçe ile ilgili kısa bir özet verip, arkasında Memurlara Temmuz Ayında ne oranda bir artış yapılabileceği hususu Haziran ayı için farklı enflasyon oranı senaryoları ve Ek Bütçedeki personel gideri ödenek artış oranı ile birlikte farklı yönleri ile ele alınacaktır.
Bu Ek Bütçe Cumhuriyet Tarihinde Bir İlk
Bu ek bütçe Adalet ve Kalkınma Partisinin ilk Ek Bütçesi olma hüviyetini taşıyor. Bu büyüklükte bir bütçe olarak ise Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir ek bütçe olma niteliğine sahip. Çünkü, 1 trilyon 728,4 milyar lira olarak Meclisin onayından geçmiş 2022 yılı bütçe ödeneklerini tam olarak 1 trilyon 80,5 milyar TL arttırıyor. Artış oranı %61,7 olan bu belge 5018 sayılı Kanunun 19. maddesine göre teknik anlamda bir ek bütçe olsa da, büyüklüğü ve kapsamı itibariyle aslında yeni bir bütçeye denk. Daha önceki dönemlerde kısmi ödenek artışları içeren ek bütçeler söz konusu olmuştur.
Bu Ek Bütçe teklifi, 2022 bütçesinin ciddi öngörü hatası ile hazırlandığını veya 2022 bütçesi sonrasında ciddi politika hataları ile ekonominin çok kötü yönetildiğinin de itirafıdır. 31 Aralık 2021 tarihinde yayımlanan bir Bütçe’nin yılın daha ilk altı ayı dolmadan geçerliliğini yitirmesi ekonomi yönetiminin ehliyetini ciddi şekilde sorgulanır hale getirmektedir. Nitekim tüketici güven endeksinin ilk açıklanmaya başlandığı 2004 ocak ayından itibaren en düşük seviyesine inmesi de ekonomi yönetimine olan güvenin kalmadığını göstermektedir.
Bu Büyüklükteki Ek Bütçe, Bütçe Hakkı Açısından da Sıkıntılı.
Bütçe hakkı, demokratik gelişmenin yolunu açan bir haktır. Bütçe hakkı ile halkın seçtiği temsilciler yürütmeye gider yapma ve vergi toplama konusunda yetki verir ve bu yetkinin doğru kullanılıp kullanılmadığını da denetler. Bu nedenle, bütçe hazırlık süreci, bütçedeki her bir ödeneğin, ödemek verilen kurumum bu ödenek miktarını Mecliste savunması gerekir. Bu hususlar eksik ve aksaklıkları ile de olsa normal bütçe sürecinde gerçekleşir. Ancak bu büyüklükteki bir ek bütçe kanununda bu denetim ve sorgulamaların yapılamıyor olması bütçe hakkı açısından ayrıca tartışılması gerekir.
Normal Bütçe Kanunlarını Cumhurbaşkanını temsilen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Meclise sunarken, Ek Bütçe Sunuşunu Hazine ve Maliye Bakanı yaptı. Bu bile, bir önceki bütçenin %61,7’sine denk gelen bütçenin Meclise sunumu açısından sıkıntılı bir durumdur.
Ek Bütçeye Göre Memur ve Emekli Maaş Artış Oranı Yüzde Kaçtır?
Ek Bütçe Kanun Teklifinin birinci maddesinin (2) numaralı fıkrası personel giderleri ile sosyal güvenlik kurumlarına Devlet primi giderlerindeki artışa ilişkin olup söz konusu fıkrayı aşağıda aynen sunuyorum:
” (2) Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerinde yer alan “01- Personel Giderleri” ve “02-Sosyal Güvenlik Kurumlarına Devlet Primi Giderleri” ekonomik kodlarını içeren tertiplere, başlangıç ödeneklerinin yüzde 40,5’i oranında, “01.08-Cumhurbaşkanı Ödeneği” ekonomik kodlu tertibe başlangıç ödeneğinin yüzde 20,2’si oranında ödenek eklenmiştir.”
Ek Bütçe Kanun teklifinde memur ve emeklilere Temmuzda yapılacak zam oranı yer almıyor. Ek Bütçe Teklifinin yukarıdaki haline göre personel ödeneklerinde %40,5 artış söz konusudur. Ancak, bütçenin altı aylık kısmı geride kaldığı için bu artış önümüzdeki altı aya ilişkin olacaktır. Bunun anlamı tüm yıl için %40,5’lik artışın önümüzdeki altı aylık dönem için %81’lik bir artışa tekabül etmesidir.
Başka hiçbir veri ve bilgiye bakmayıp, Ek Bütçe teklifindeki personel giderleri ödeneğindeki artışa baktığınızda memura Temmuz 2022 döneminde %81 oranında zam yapılacağını söylemek mümkündür. Ama…
İşin “amaları” aşağıda…
Memur ve Emekliye Zam Oranı %40’mı %81 mi Olacak?
Normal Bütçe sunuşunu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat OKTAY yapardı. Ek Bütçenin sunuşu Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’ye bırakıldı. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ek bütçe görüşmelerinde Nebati, Temmuz ayına ilişkin Memur zamlarına yönelik olarak, “2022 Ocak ayında çalışanlarımızın aylıklarına yüzde 30.95 artış yapılmıştı. Temmuz ayında yapılacak artış Haziran enflasyon oranlarının açıklanmasıyla kesinleşecek olup, yaklaşık yüzde 40 oranında artış öngörmekteyiz.” cümlelerini sarf etti.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş da yaptığı açıklamada, “Öyle zannediyorum ki, Temmuz ayında işçi emeklilerimiz de dahil olmak üzere maaşlara yüzde 40’lara yakın bir dokunuş gerçekleştirilecek. Aynı şekilde asgari ücrete de bir dokunuş gerçekleştirilecek” dedi.
Ek Bütçede “01. Personel Giderleri” ödeneği altı aylık dönem baz alındığında %81 oranında artışa tekabül ederken, Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un %40 zam oranını dile getirmesi kafa karışıklığına yol açmaktadır.
Ek bütçede altı aylık dönem esas alındığında %81 artış yapılan personel giderlerine rağmen memur ve emekli maaşlarında %40 zam yapılacağı yönündeki açıklamalar nasıl yorumlanmalıdır? Bizce bu durum bizi aşağıda yer vereceğimiz farklı zam veya ödeme senaryolarına götürmektedir.
Memur ve Emekli Maaş Artışında Senaryolar
Yukarıda yer verilen maaş artış oranı açıklamaları ile ek Bütçede yer alan personel gideri artış oranı farklılığı dikkate alındığında aklımıza gelen en temel senaryolar aşağıdaki gibidir:
Senaryo 1: Memur ve Emekliye %81 Zam Yapılacak Ama Maliye Bakanı Bundan Habersiz.
Hazine ve Maliye Bakanı ile AKP Yetkilileri personel giderleri konusundaki Ek Bütçede yer alan %40,’lik artışı dikkate alıp %40 rakamını dile getiriyorlar. Bu senaryoda Hazine ve Maliye Bakanının hazırlamasında katkısı bulunduğu ek bütçede altı ay için personel giderlerindeki %81 artıştan haberi olmadığı anlamına gelir. Böyle bir yanılsamanın olmadığını varsayıyor, böyle bir durumu düşünmek bile istemiyoruz.
Senaryo 2: Memur ve Emekliye %40 Zam, Geri Kalan Ödenek Muhtemel Erken Seçim Yatırımı İçin Yedekte Bekletilecek.
Temmuz 2022 Döneminde memur ve emekli maaşlarının %40 oranında artırılması, personel giderlerindeki son altı ay için %81 oranında artışa tekabül eden kısmın geri kalanının yedekte tutulması. Bu senaryo, özellikle erken seçimle ilgili bir tasarrufun söz konusu olması halinde memur ve emekliler için iktidarın seçim yatırımı için yedekte para tutması anlamına gelecektir. Erken seçim ihtimalinin her an masada olacağı anlamının çıkarılmasına yol açacaktır.
Senaryo 3- Memur ve Emekliye %40 Artış, Geri Kalan Ödenek Tek Seferlik Refah Artış Payı Olarak Ödenecek. Erken Seçimin Megafon ile İlanı.
Ek Bütçede önümüzde kalan altı aylık dönem için %81 oranındaki personel gider ödenek artışının tamamının memur ve emekliye %81 zam olarak yansıtılması sonraki yıl bütçelerindeki personel giderlerini etkileyecektir. Bunu dikkate alarak, memur ve emeklilere %81 zam vermek yerine, memur ve emekli maaşları %40’lar civarında artırılacak, geri kalanı refah artış payı olarak bir defada ve tercihen iki taksitte, taksitin birisi de özellikle erken seçim yapılacak ise yapılacağı ayda, ödenecek. Böylece, hem memur ve emeklilere toplu miktarda para verilerek refah kaybına ve gelir eşitsizliğine ilişkin bir tür telafi yapıldığı izlenimi oluşturulacak, diğer taraftan bu ödemenin sonraki yıllara sirayet etmesi önlenecektir. Tabi böyle bir uygulama yapıldığı takdirde erken seçime de hazırlıklı olmak gerektiği sonucuna ulaşmak kehanette bulunmak olmayacaktır.
Bu senaryo, kısa vadede memur ve emeklinin toplu para alması nedeniyle olumlu gibi gözükmesine rağmen uzun vadede enflasyonla eriyen maaş anlamına gelmesi %81’lik maaş artışına göre tercih edilmemesi gereken bir senaryo olduğunu belirtelim.
Senaryo 4- Ocak Ayı Memur maaş artışı bütçede öngörülenin üzerinde yapıldı. Ödeneklerdeki artışın bir kısmı ile ilk altı ayda personel giderlerindeki açık kapatılacak, memura %40 civarı bir maaş artışı gerçekleşecek.
Merkezi Yönetim Bütçesi ile ilgili veriler en son Mayıs 2022 dönemine ait. Yılın ilk beş ayında personel ödeneğinin %50’sinden fazlası kullanıldı. Hiç zam yapılmasa bile bütçede yıl sonunda hedeften 93 milyar liraya civarında bir sapma olması söz konusudur. En son ve gerçekçi senaryo personel giderlerine ilişkin ödenek artışının bir kısmının bütçe hazırlanırken öngörülmeyen sürpriz bir şekilde cumhurbaşkanı tarafından açıklanan yüksek memur maaş artışı ve enflasyon farkı ödemesi nedeniyle ortaya çıkan ödenek açığını kapatmak, geri kalanı ile de memurlara enflasyon farkı ödemesine yakın bir bir maaş artışı sağlamak.
Hangi senaryoya bakarsanız bakın bir bütçede olmaması gereken öngörü, planlama, hesap hatası ayan beyan ortadadır.*
Birileri çıksa da işin aslını söylese, biz de çeşit çeşit senaryolar üzerinde çalışmak zorunda kalmasak…
Memura Zam mı? Enflasyon Farkı Ödemesi mi?
Bilindiği üzere 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ile Toplu Sözleşme Kanununa dayanılarak sendikalar ile kamu arasında toplu sözleşme imzalanmakta, bu toplu sözleşme ile iki yıllık dönemler için kamu görevlileri için yapılacak zam oranları akdedilmektedir. Bu kapsamda yapılan en son sözleşme 2022 ve 2023 dönemini kapsayan sözleşme olup bu toplu sözleşmenin 8. maddesi “Enflasyon Farkı Ödemesi”ni kapsamaktadır. Dikkat edin, “zam değil”, “enflasyon farkı ödemesi”.
Enflasyon farkı ödemesi, toplu sözleşme ile belirlenen memurlara yapılacak dönemsel maaş artışlarının enflasyonunun altında kalmamasına yönelik bir maddedir. Buna göre, tüketici fiyat endeksindeki artış aynı dönem için belirlenen maaş artışının üzerinde ise enflasyon farkı ödemesi söz konusu olacaktır. Bu nedenledir ki, TÜİK’in yayınladığı TÜFE oranları milyonlarca insanın alacağı enflasyon farkı ödeme tutarını, başka bir deyişle bordro mahkumu pek çok memur ve emeklinin boğazından geçecek lokma sayısını doğrudan etkiliyor. TÜİK’in TÜFE oranlarının herhangi bir şekilde olması gerekenden düşük çıkarılmasına yönelik bir eylem, milyonlarca kişinin toplu sözleşmeye dayalı hakkının gaspı anlamına gelmektedir. Hem suç, hem de vebaldir. Böyle bir fiilin işlenmemiş olmasını temenni ederiz. Aksi takdirde bu fiili işleyenler de buna azmettirenler de hem vebal altındadır, hem suç şüphesi altındadır.
Haziran Ayı Muhtemel Enflasyon Oranı Senaryolarına Göre Memura Yapılması Gereken Maaş Artış Oranları Nedir?
Memur ve emekli maaşlarına temmuz ayında yapılacak maaş artış oranı için gözler 04 Temmuz 2022 tarihinde saat 10.00’da açıklanacak TÜFE oranı için TÜİK’e çevrilmiş durumdadır. 4 Temmuz’da açıklanacak TÜFE oranı ile birlikte memurların toplu sözleşmeye göre alması gereken maaş artışları da belli olacak. Biz aşağıda farklı enflasyon oranlarına göre Temmuz 2022 döneminde memur maaş artış oranlarını hesapladık. Tablo aşağıdaki gibidir:

Yukarıdaki tabloya göre, 2022 ve 2023 yıllarını kapsayan sözleşme hükümleri de dikkate alındığında, Haziran 2022 aylık TÜFE oranı “sıfır” bile olsa memur maaş artışının %35,14 olası gerekiyor. Memur ve emeklilere Ocak ayında yapılan %30,95’lik zam TÜİK TÜFE rakamlarına göre bile Nisan ayından itibaren (Ocak-Nisan TÜFE %31,79) eridi, memur ve emekliler eksideler.
Haziran ayında aylık TÜFE artışı %4 olursa memurlara toplu sözleşmeden kaynaklı olarak yapılması zorunlu maaş artış tutarı %40,56 oluyor. Eğer Temmuz 2022 döneminde yapılacak maaş artışı %40 olarak belirlenirse bu altı aylık enflasyonun bile altında kalan bir artış anlamına geliyor. Yılın geri kalanındaki enflasyon da memur ve emeklinin maaşını eritmeye devam edecek. Dolayısıyla reel anlamda bir artıştan söz etmek mümkün değil. Bir de bunların üzerine, TÜİK’in enflasyon rakamları konusundaki şüpheler ile dar gelirlinin asıl enflasyonunu oluşturan gıda, alkolsüz içecek ve ulaştırma enflasyon oranlarını eklerseniz maaşlardaki reel kayıplardaki tablo çok daha vahim olmaktadır.
Maaş Artışı Yapılırken Asgari Ücret ve Gelir Vergisi Tarife Dilimleri Artırılmazsa Artışın Bir Kısmı Vergilere Gidecek
Memurların aldığı maaşlar gelir vergisine tabidir. Ücretler gelir vergisi tarifesine göre vergilendirilmektedir. Kur korumalı mevduattan elde edilen gelirlerde olduğu gibi “sıfır” oranlı bir vergileme söz konusu değil. Dolayısıyla maaş arttığında üst dilime girerek daha fazla vergi ödenir. Bu nedenle pek çok çalışan bu tarife dilimlerinden dolayı yıl başında aldığı maaşı yıl sonunda alamaz, çünkü yıl içindeki kümülatif maaşı arttıkça üst dilime geçer ve daha fazla vergi ödemek zorunda kalır.
Temmuz 2022’de memur maaşlarının ek bütçedeki personel giderleri ödeneğindeki artışa paralel olarak %80 zam yapıldığı, ancak asgari ücret ve tarife dilimlerinde bir artış yapılmadığı varsayımı ile yıl başında 10.000 TL brüt ücret alan bir memurun bu durumdan nasıl etkileneceğini, ne kadar fazla vergi ödeyeceğini basit bir örnek ile açıklayalım.
Yıl başında 10.000 TL brüt ücreti olan bir memurdan bu yıl için istisnalar (asgari ücrete kadar gelir vergisi ve damga vergisi istisnası) düşüldükten sonra 12.887 TL gelir ve damga vergisi kesilecek idi.
Şayet ek bütçede belirtildiği gibi memura yıllık bazda %40’lık ancak kalan 6 ayda ödeneceğinden %80’lik zam yapılması halinde (Küsuratlar dikkate alınmamıştır.) yine istisnalar düşüldükten sonra kesilecek gelir ve damga vergisi 24.268 TL olacaktır. Gelir vergisi dilimleri güncellenmez ve asgari ücret de aynı kalırsa bu maaş artışından dolayı kesilecek vergi neredeyse bir katı kadar daha fazla olacak ve 11.381 TL vergi kesilecektir.
Yukarıdaki husus dikkate alınarak, memur maaşlarına yapılacak artışla birlikte vergiden istisna olan ve tüm çalışanları etkileyen asgari ücret tutarı ile gelir vergisi tarife dilimlerinin de yeniden gözden geçirilmesi ve maaş artışına paralel bir şekilde artırılması gerektiği açıktır.
SONUÇ YERİNE…
Cumhuriyet tarihinde görülmemiş büyüklükte ve kapsamda bir ek bütçe ile karşı karşıyayız. İkinci Dünya Savaşı, küresel ekonomik krizler, darbe dönemlerinde bile söz konusu olmamış büyüklük ve kapsamdaki ek bütçe ihtiyacının neden ve müsebbiplerinin sorgulanması gerekir.
Bu ek bütçe teklifi bütçe hakkı açısından da sorunludur.
Ek bütçede personel giderleri ödeneğinde altı aylık dönem bazında %81 oranındaki artış ile Hazine ve Maliye Bakanı ile AKP üst yöneticilerinin açıkladığı %40 artış oranı arasındaki uçurumun izahı güçtür. Bunu yazımızda farklı senaryolar ile yorumlamaya çalıştık. Öyle bir bütçe düşünün ki, 200 milyarlık bir harcamanın temel unsurunu ancak farklı senaryolar ile anlamlandırmaya çalışıyorsunuz. Şeffaflık böyle bir şey (!)
Memurlara 2022-2023 dönemi toplu sözleşme nedeniyle yapılacak “Enflasyon Farkı Ödemesi” zam olarak nitelendirebilir mi? Takdiri size bırakıyorum.
Memura yapılacak maaş artış oranında TÜİK’in açıkladığı TÜFE oranları esas alınıyor. Bu oranların hesabındaki en ufak hata, suiistimal büyük bir vebal, hatta suçtur. Eğer böyle bir hata veya suiistimal söz konusu isi bunu yapanlar da buna azmettirenler de bordro mahkumlarının boğazına eksik giden her lokmanın vebali ve sorumluluğuna sahiptir.
Nisan Ayı sonu itibariyle Ocak 2022 yılında yapılan zammın erimeye başladığı memur maşlarına yapılacak %40’lık artış, yılın geri kalanında da enflasyon nedeniyle maaşlardaki erimenin devam edeceği anlamına gelmektedir.
Tüm bunlardan çıkan sonuç şu: memurun, asgari ücretlinin yüzde kaç zam aldığından ziyade hayatın ne kadar pahalılaştığı temel sorundur. Alınan zam, vatandaşın gerçek enflasyonunun altında kaldığı sürece vatandaş için hayat pahalılaşıyor demektir. Bu nedenle yüksek oranlı maaş artışları sanal ve kısa süreli yanılsamadan öte bir anlam ifade etmeyecektir.
26.06.2022
Vergi Uzmanı
* Mavi kısım 27.06.2022 tarihinde yazıda yapılan güncellemeyi ifade etmektedir.
Kategoriler:BÜTÇE
Hocam bu konuyu en iyi analiz eden sizsiniz. Bu kadar ciddi bir durum doğru düzgün gündeme bile gelmiyor. Çok değişik şeyler oluyor ülkede.
Teşekkürler
BeğenBeğen
Muhasebat’ın sitesinde merkezi yönetimin aylık gerçekleşmeleri ekonomik kod bazında yer alıyor. En son mayıs ayı gerçekleşmeleri paylaşılmış ama önceki yıllara bakıldığında haziran ayı gerçekleşmesi de tahmin edilebiliyor, aşağı yukarı mayıs ayı gibi gerçekleşiyor.
Haziran ayının yukarıdaki varsayım gereği mayıs ile aynı gerçekleşeceğini düşünürsek, ilk 6 aydaki gerçekleşmeleri sırasıyla 256.348.423 TL ve 41.448.313 TL olacaktır. 01 personel giderleri ve 02 SGK Devlet Primi Giderleri bütçe tertiplerinin başlangıç ödenekleri ise sırasıyla 424.781.285 ve 69.146.843 TL’dir.
Kanun teklifinde denildiği gibi 01 ve 02 bütçe tertiplerinin başlangıç ödenekleri %40,5’er artırılırsa yıl sonu tahminleri sırasıyla 596.817.705 TL ve 97.151.314,42 TL’ye olacaktır. Yani 01 personel giderlerinin yıl sonunda ulaşacağı tahmin edilen tutar 596.817.705 TL, 02 SGK Devlet Primi Giderlerinin yıl sonunda ulaşacağı tahmin edilen tutar 97.151.314 TL’dir.
İlk 6 aylık gerçekleşmeler bu tutarlardan çıkartırılırsa, kalan ödenek ikinci altı ay için ayrılmış demektir. İkinci altı ay için 01 Personel Giderlerine 340.469.282,00 TL, 02 SGK Devlet Primi Giderlerine 55.703.001 TL kalmaktadır.
340.469.282 TL’nin 256.348.423 TL’ye, 55.703.001 TL’nin 41.448.313 TL’ye oranı ise aslında kabaca ikinci altı ayın artış oranını verecektir.
Ben ise bu çalışmada zam ve enflasyon farkı halihazırda %35’leri bulmuşken ek bütçe ile öngörülenin bu oranın altında kalmasını anlamlı bulmuyorum. Ya ben yanlış analiz yapıyorum ya da tamamlayıcı ödenek mefhumu devreye gireceği için bu şekilde bir çalışma yapıldı.
Not: Veriler kolaylık olması açısından üç sıfır atılarak yazıldı.
BeğenBeğen
Emrah Bey, konuya verilerle ve analitik bir şekilde bakmışsınız. Yaptığınız açıklama ve analizler artışın arkasındaki gerekçeyi net şekilde ortaya koyuyor. Katkınız için teşekkür ederim.
BeğenBeğen
Ben teşekkür ederim Ozan Bey.
BeğenBeğen
Merhaba,
Sizin hesapladığınıza göre ne kadarlık bir artışa denk geliyor yüzde olarak?
BeğenBeğen
Yeni memur alımı yapılacaksa belki ona bütçe ayrılmıştır.
BeğenBeğen