BÜTÇE

HASTA YATAK SAYISI DEĞİL; CEZAEVİ YATAK SAYISI ARTIYORSA…

Aşağıda yer vereceğim, 2000 yılından günümüze hapishane yatak sayımız ve 100.000 kişiye düşen hapishane nüfusu oranlarımız 2000’li yıllardan itibaren suçun ve suçlunun arttığı, değerlerin erozyona uğradığı bir toplum haline geldiğimize işaret eden verilerdir.

2002 yılında caza ve tevkif evlerinde bulunan mahkûm ve tutuklu sayısı 59.429 iken 2019 yılı sonunda bu rakam yüzde 390,6’lık artış ile 291.546’ya ulaşmıştır.

2020 yılında çıkarılan afla birlikte hapishaneler biraz boşalsa da Mayıs 2021 itibariyle hapishane nüfusu tekrar artarak 283.481’e ulaşmıştır.

Tablo 1 : Yıllar İtibariyle Hapishane Nüfusu

Kaynaklar: TÜİK, Ceza İnfaz Kurumu İstatistikleri; https://ec.europa.eu/eurostat/ https://www.prisonstudies.org

Nüfusa Oranla Hapishanedeki Kişi Sayısı Açısından Birinci Sıradayız.

Hapishane istatistiklerinin karşılaştırılmasında kullanılan verilerden birisi 100.000 kişiye düşen hapishanedeki kişi sayısıdır. Avrupa cezaevlerinde nüfusa oranla en fazla tutuklu ve mahkûm Türkiye’de bulunuyor. Avrupa Konseyi 2020 Ceza İstatistiklerine göre, 31 Ocak 2020 tarihi itibarı ile 100 bin kişide 357,2 tutuklu ve mahkûm sayısı ile Türkiye, ilk sırada yer almıştır.

Nüfusa göre hapishanedeki kişi sayısında diğer ülke verileri aşağıdaki gibidir:

  • Türkiye 357 kişi,
  • Gürcistan 264 kişi
  • Azerbaycan 209 kişi
  • Slovakya 193 kişi
  • Birleşik Krallık 138 kişi
  • Romanya 106 kişi
  • Belçika 94 kişi
  • İrlanda 82 kişi
  • Finlandiya 50 kişi
  • İzlanda 45 kişi
  • Monako 33 kişi
  • Avrupa ortalaması 103 kişi

Kaynakları Hapishane Yerine Hastanelere Ayırsaydık…

Hapishane nüfusundaki hızlı artışa paralel olarak cezaevi inşa süreci de hızla artmıştır. Bir yandan cezaevi inşaatları için milyarlarca lira harcayarak hapishane yatak kapasitesini artırırken, diğer yandan gardiyan ve diğer personel istihdamı yükseltilmiştir. Hapishanedekilerin ibate ve iaşe giderleri de bütçeye ayrıca yük oluşturmuştur.

Aşağıda Adalet Bakanlığının bütçe rakamlarından bazılarını sunuyorum.

Tablo 2 : Adalet Bakanlığı Bütçe Rakamları

Kaynak: İlgili Yıl Bütçe Kanunları

Yukarıdaki verilere göre sadece cezaevi yapımı için Adalet Bakanlığının yedi yıllık bütçesinde yer alan tutar 8 milyar 243 milyon liradır. Adalet Bakanlığının bütçesinin %42,3’ü ceza infaz hizmetlerine harcanmıştır.

Cezaevi sayısını artırıp, hapishane yatak sayısı 2015 yılında 177 binden 2019 yılında 230 bine çıkarıldı. Ancak 2019 sonunda 291 bin mahkûm ve tutuklunun 60 binin yatağı bile yoktu. Ülkeyi hastane, okul ya da fabrikalarla değil, cezaevleri ile doldurmamıza rağmen, hapishane nüfusuna yetecek yatak sayısına ulaşılamadı. Sorun yanlış yerlerde arandı.

Bu veriler iç acıtıcıdır, can yakıcıdır. Suçları, Kanun maddelerini değiştirerek, cezaları artırarak azaltabileceğimiz yanılgısına düşüldü.  Ekonomik eşitsizliklerin, nepotizmin, kayırmacılığın arttığı; çalışmadan zengin olmanın, yetenek sahibi olmadan en üst makamlara gelmenin sıradanlaştığı toplumda değer yargıları erozyona uğradı. Adalette en önemli iki kriterin bağımsızlık ve tarafsızlık olduğu unutuldu.

Suç ve suçluyu artıran ekonomik ve toplumsal bir yapı inşa edilmese, milyarlarca lirayı hapishane yatak sayısı artırmak için değil, hastane yatak sayısı artırmak için kullanabilecektik. Yine milyarlarca lirayı, gardiyan istihdamı yerine doktor, hemşire, hasta bakıcı istihdamında kullanabilecektik.

Suç ve suçluyu artıran sistemi analiz etmeden, nedenlerini anlamadan, nerelerde nereleri yanlış yaptığımızı kabul edip doğru politikalar uygulama niyet ve çabası ortaya koymadan hapishane yatak sayısını artırarak gelişmiş, müreffeh, adil bir toplum olamayız.

22.08.2021

Dr. Ozan BİNGÖL

Vergi Uzmanı

Kategoriler:BÜTÇE

Tagged as: , , ,

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s